Soru
16. 1. Gozler ve yüzler kalbin aynasidir;bu, herkesin bildigi, kabullendigi bir duruma işaret eden mottodur Duygularimiz , düşüncelerimiz ve yaşadiklarimiz , yaşayamadiklarimiz túm gercekligi ile yansir yüzümüze , gõzümũze. Insan ruhunun en belirgin imgesi, en etkili somutlayicisi ve en sarsici anlaticisi yúzler ve gozlerdir Dolayisiyla bu yüze yansiyanlar, sanatin da yüzüne yansimiştir cünkü sanat da insanin bir yüzü bir aynasidir. II. Galeri Selvin'de Vital adli heykel sergisi, yüzlerin ve gozlerin bir yansimasi. Ayni zamanda bir mimar olan Sebnem Buhara , insanin hayat yolcuguna, insan denen yolcunun yolculuk sirasinda hissettiklerine "bronz suretler"le ayna tutuyor. Onun heykellerinin yüzüne hangi açidan bakarsaniz bakin orada hep farkli duygular yakallyorsunuz . Yaşananlarin ve yaşanamayanlarin insandaki etkilerine yogunlaşan sanatçi, minimal bir yaklaşimdan genis olçekli bir yaklaşima geçiyor ve Vital'de insan duygularinin anatomisini çlkarlyor. Bu iki parçanin birbiriyle ilişkisi igin aşağidakilerden hangisi sốylenebilir? A) Nesnel veriler ortaya konduktan sonra oznel cikarimlar yapilarak bir düsúnce savunulmuştur. B) Genelgeçer düş üncelerin ortaya konulmasindan sonra aslinda o dúşüncelerin her durumda geçerli olamayacağ vurgulanmiştir. C) Herkesin kabul ettigi varsayllan gorüşlerin sorgulama ve eleştiriye konu edilmemesi nedeniyle tabu hâline geldin orneklenmiştir. D) Ônce bir sav ileri sürülmüş , sonra o savi kanitlamak için karşilaştirmall olarak bilgiler ortaya konmuştur. E)Tümdengelim yontemine uygun bir anlatimla once genel durum ortaya konmus , sonra ozel bir durumun anlatimina geçilmiştir.
Çözüm
4.2
(281 Oylar)
Gül
Elit · 8 yıl öğretmeni
Uzman doğrulaması
Cevap
Bu iki parça arasındaki ilişkiyi açıklamak için doğru seçenek:D) Önce bir sav ileri sürülmüş, sonra o savı kanıtlamak için karşılaştırmalı olarak bilgiler ortaya konmuştur.Bu seçenek, ilk parça bir sav veya düşünce sunarken, ikinci parça bu savı desteklemek için somut örnekler ve bilgiler sunarak kanıtlamaya çalıştığını ifade etmektedir.