Ana sayfa
/
Tıbbi
/
13. Bazen çocuklarımızı onların kendi kişilikleri, tutkulan ve davranışlarıyla değil; kendi kor- kularımız, arzularımız ve sorunlarımızdan süzülen bir mercekten görürüz. Bazen de "O daha bebek!", "O çok utangaç.", "O atletik.", "Babası gibi inatçı." gibi etiketler yapıştırırız onlara. Çocuklarımızı buna benzer etiketlerle sınıflandırdığımızda ya da kıyasladığımızda, kendimizi onların gerçek kişiliklerini görmek- ten alıkoyarız. Tüm iyi niyetimize rağmen ço- cuklarımızın kendileri olmaktan çok "bir şey" olmalarını isteme tuzağına düşeriz. Çocuğu- muzun çalışkan, atletik, sanatçı ruhlu, düzenli ya da başarı odaklı biri olmasını isteyebiliriz. Peki ya çocuğumuz topu ağlara göndermekle ilgilenmiyorsa ne olur? Ya da bunu beceremi- yorsa ya flüt çalmak istemiyorsa ya da yüksek notlar almak onun için hiç önemli değilse ne olur? "Çocuklarımızı görmek” demek kendi varsayımlarımızın ve yorumlarımızın ötesini görmeye istekli olmak demektir. Çocuklarımı- zin onları anladığımızı ve her ne olursa olsun onların yanında olduğumuzu hissetmelerini sağlamalıyız. Böyle yaparsak onlara sevginin ve ilişkilerin nasıl olduğunu öğretiriz. Böylece çocuklarımız, kendilerini gören ve gözeten iliş- kiler kuracak ve bu davranış biçimini yetişkin olduklarında kendi çocuklarına da gösterecek. Bu metinde asıl anlatılmak istenen düşün- ce aşağıdakilerden hangisidir? A) Kendi hayallerine ulaşamamış ebeveynler, bu hayallerini gerçekleştirememenin acısıyla hem kendi hayatlarını hem de çocuklarının hayatlarını mahvederler. B) Ebeveynler, çocuklarını kendi beklentilerine göre değerlendirmemeli; oldukları gibi gör- meli ve bu hâlleriyle kabul edip çocuklarının yanlarında olmalıdır. C) Ailesinin hayallerini gerçekleştirebilen çocuk- lar, hem ailesini mutlu eder ve onlar tarafın- dan kabul görür hem de kendileri mutlu olur. D) Her çocuk, kendi kişiliğiyle doğar, bu nedenle çocuklar başka arkadaşlarıyla kıyaslamak yanlış bir değerlendirmedir. ​

Soru

13. Bazen çocuklarımızı onların kendi kişilikleri, tutkulan ve davranışlarıyla değil; kendi kor- kularımız, arzularımız ve sorunlarımızdan süzülen bir mercekten görürüz. Bazen de "O daha bebek!", "O çok utangaç.", "O atletik.", "Babası gibi inatçı." gibi etiketler yapıştırırız onlara. Çocuklarımızı buna benzer etiketlerle sınıflandırdığımızda ya da kıyasladığımızda, kendimizi onların gerçek kişiliklerini görmek- ten alıkoyarız. Tüm iyi niyetimize rağmen ço- cuklarımızın kendileri olmaktan çok "bir şey" olmalarını isteme tuzağına düşeriz. Çocuğu- muzun çalışkan, atletik, sanatçı ruhlu, düzenli ya da başarı odaklı biri olmasını isteyebiliriz. Peki ya çocuğumuz topu ağlara göndermekle ilgilenmiyorsa ne olur? Ya da bunu beceremi- yorsa ya flüt çalmak istemiyorsa ya da yüksek notlar almak onun için hiç önemli değilse ne olur? "Çocuklarımızı görmek” demek kendi varsayımlarımızın ve yorumlarımızın ötesini görmeye istekli olmak demektir. Çocuklarımı- zin onları anladığımızı ve her ne olursa olsun onların yanında olduğumuzu hissetmelerini sağlamalıyız. Böyle yaparsak onlara sevginin ve ilişkilerin nasıl olduğunu öğretiriz. Böylece çocuklarımız, kendilerini gören ve gözeten iliş- kiler kuracak ve bu davranış biçimini yetişkin olduklarında kendi çocuklarına da gösterecek. Bu metinde asıl anlatılmak istenen düşün- ce aşağıdakilerden hangisidir? A) Kendi hayallerine ulaşamamış ebeveynler, bu hayallerini gerçekleştirememenin acısıyla hem kendi hayatlarını hem de çocuklarının hayatlarını mahvederler. B) Ebeveynler, çocuklarını kendi beklentilerine göre değerlendirmemeli; oldukları gibi gör- meli ve bu hâlleriyle kabul edip çocuklarının yanlarında olmalıdır. C) Ailesinin hayallerini gerçekleştirebilen çocuk- lar, hem ailesini mutlu eder ve onlar tarafın- dan kabul görür hem de kendileri mutlu olur. D) Her çocuk, kendi kişiliğiyle doğar, bu nedenle çocuklar başka arkadaşlarıyla kıyaslamak yanlış bir değerlendirmedir. ​

Çözüm

4.6273 Voting
avatar
Muharrem
Elit · 8 yıl öğretmeni
Uzman doğrulaması

Cevap

Metni incelendiğinde, ebeveynlerin çocuklarının gerçek kişiliklerini görmek, onları olduğu gibi kabul etmek ve yargısız bir şekilde sevmek gerektiği belirtilmiştir. Bundan dolayı, bu metnin ana düşüncesi B şıkkında "Ebeveynler, çocuklarını kendi beklentilerine göre değerlendirmemeli; oldukları gibi görmeli ve bu hâlleriyle kabul edip çocuklarının yanlarında olmalıdır." olarak ifade edilmiştir. <br />Diğer seçenekler metnin ana düşüncesini net bir şekilde yansıtmıyor. A şıkkı genel bir değerlendirme yaparken, C şıkkı ailenin hayalleri üzerine yoğunlaşıyor. D şıkkındaki "kendi kişiliğiyle doğar" ifadesi doğru olsa da, metinde çocukların bu kişiliklerine saygı gösterilmesi, kıyaslanmaması ve gerçek kişiliklerinin görülmesi gerektiği vurgulanıyor, bu nedenle metnin ana düşüncesini doğru bir şekilde ifade etmiyor. <br />Sonuç olarak, doğru yanıt B seçeneği olmaktadır.
Derecelendirmek için tıklayın: