Ğaçlı köyü sel basmaz ile ilgili kompozisyon lütfen acil uzun olsun

Öyle bir söz vardır derler ki, "Ağaçlı köyü sel basmaz." Sözcüklerin arasına gizlenmiş anlamı, her yüce dağın bir de derin vadisi olduğunu bize anlatır. İşte bu güzel Türk atasözü, Ağaçlı köyünün yaşadığı sel felaketi öncesi ve sonrasında alınan önlemlerle de oldukça örtüşmektedir.<br /><br />Geçmişi ile bugünü arasında derin bir çukur olan Ağaçlı köyü, ülkemizin tarihine damga vurmuş doğal afetlerle anılan yerler arasında yerini almıştır. Ancak, bu köyün hikayesi diğerlerinden biraz farklıdır. Çünkü burada yaşanan felaket sonrasında alınan önlemler, bugün bir felaketın nüksetmemesi için gerekli bir örneği sergilemektedir.<br /><br />Ağaçlı köyü, adı üzerinde geniş bir ormanlık alanın üzerinde kurulmuştur. Bu nedenle toprağı hem sert hem de suyu çabuk emen bir özellikte olmuştur. Aynı zamanda köyün arazisi dört bir yanı dağlarla çevrili olduğu için sel felaketlerine karşı doğal bir korunak oluşturmuştur. Ancak geçtiğimiz yıllarda yaşanan büyük sel felaketi, bu doğal koruma duvarının da kırılabileceğini göstermiştir.<br /><br />Bir gece ansızın başlayan yoğun yağış, ertesi güne kadar sürmüş ve köyde alarm zillerini çalmıştır. Maalesef, bu alarmın ciddiye alınmaması ve zamanında gereken tedbirlerin alınmaması köyün başına büyük bir felaketin gelmesine neden olmuştur. Selin etkisiyle birçok ev yıkılmış, insanlar deprem anında evlerinden çıkıp yağmura rağmen güvenli bir bölgeye sığınmıştır.<br /><br />Bu felaketin ardından köy halkı ve yetkililer, durumun ciddiyetini daha iyi anlamış ve kabullenmişlerdir. Boyunduruk altındaki bu sessiz doğa, çığlık çığlığa haykırmıştı; "Beni korumazsan, ben de seni korumam!" Hemen akabinde , bu felaketin bir daha yaşanmaması için gerekli önlemleri almaya başlamışlardır. Çünkü gerçek şu ki, önlem alınmadıkça "ağaçlı köyü sel basmaz" demek de ne mümkün...<br /><br />Sonuç olarak, özellikle doğa felaketleri konusunda atalarımızın birçok ön görüleri mevcuttur. Bu durumları tecrübelerine dayanarak aktarırlar. Bu atasözü de bu kapsamda değerlendirilmelidir. Halkın doğayı ve çevreyi koruyarak kendi de korunduğu, özellikle doğal afetler konusunda önceden tedbir almanın önemini anlatır. Yakındığı durumların sebeplerini sorgulayarak önlem alabilir ve her zaman bir adım önde olabiliriz. Bu da hayatta bizi bir adım daha ileri taşıyacaktır.