Edebiyat hikaye yazarmısınız kısa 12.sınıf

Cevap: Bir zamanlar, şehirde kimse tarafından tanınmayan küçük bir ressam yaşarmış. Kendi dünyasında mutlu ve huzurluydu. Ressam, doğanın binlerce renk tonunu, fırçasıyla tuvale aktaran tutkulu bir sanatçıydı. Yüreği, doğayı ve güzellikleri fırça darbeleriyle ifade etme hevesiydi. Ancak, sanatçının eserleri genellikle toplum tarafından görmezden gelinirdi. Her gördüğü güzelliği tuvale aktaran bu tutkulu sanatlığına hiç kimse değer vermiyordu.<br /><br />Sonunda, bir gün ressam fırçasını bir kenara bırakıp bırakmamakta kararsız kaldı. Ona ilham veren mavi gökyüzüne, pırıl pırıl turuncu gün batımına baktı. Eğilip bir avuç dolusu çiçeği kokladı. Son kez doğanın güzelliklerini yudumlarken, bir karar verdi. Ressam, son bir eser yaratmaya karar verdi. Tüm umudunu, sevincini, hüznünü, tutkusunu bu son eserde topladı. Aralarında ressamın da gizlendiği bu gür renkler, insanların gözlerini kamaştırmak için her zamanki gibi tuvale yansıdı. <br /><br />Ertesi gün, eseri her zamanki yerine asıp son kez baktı ve genç yaştayken veda etti. Dünya, ressamı kaybetti ama onun sanatı herkesin kalbine dokundu. Eserlerine daha önce hiç göstermediği ilgi ve hayranlıkla baktılar. Ardından anıldı oldu genç ressam. Herkes, fırçasını nasıl mükemmel bir biçimde kullanarak bereketli rengi tuvale aktardığını konuştu. Biri icin çok geç olan bu ilgi, onun adını ve sanatını, tüm zamanların unutulmazları arasında tescilledi. Ressam, sanatını ve renkleri ile her zaman hatırlanacak bir lezzet bıraktı.