1. Rõnesans yeniden dogus düişuncesinin anlaminive modern düişuncenin merkeze aldigi bilgi anlayisini yaziniz. 2. Tanri'nin Varliginin Kantlanmasi Problemi a-Ontolojik Kanit ve b- Kozmolojik Kanitlari tartişiniz, 3. Tanrinin kotuluge neden izin verdigi sorusu etrafinda sekillenir. Bazi düşünürler,evrende kotuluşün varligini Tanri'nn var olmadiginin kaniti olarak gồrmüiştür. Hristiyan filozoflar hangi argümanlari geliştirmiştir. 4. Túmeller probleminin a- Kavram Realizmi b- Ilmli Kavramcilik (Konseptüalizm) c- Adcilik (Nominalizm) Açiklayiniz. 5.Tertullian, "Akilalmaz oldugu için inannyorum! Clemens ,"Anlamak için inaniyorum!Augustinus, "inanabilmek için anla anlayabilmek için iman et!Farâb"ye gōre felsefe ve din, amaç ve içerik bakimindan birdir. Gazâli've gõre aklin çõzüm getirebileceg konularla inanç konulari,birbirinden farklidir. Karşilastiriniz. 6.Himanizm 15. yüzyll-17 yüzyll felsefesi insani merkeze alan ve dinden bagimsiz bir kültür oluşturmak isteyen dünyaya bakis açisidir. Agiklayiniz. 7. Francis Bacon'a gōre bilgi güçtũr. 0, bilginin insana dogayi kontrol etme ve dogaya egemen olma imkâni sagladiğini savunur. Bu ise ancak doganin yasalarin bilmekle mũmktindür. Tartişmz.

1. Rönesans, bilimin ve sanatın yeniden doğuşu olarak kabul edilir. Bu dönemde, bilimsel araştırmalar ve keşifler, sanat ve edebiyatta yenilikler ve klasik bilimin yeniden keşfi gibi birçok alanda gelişim gördü. Modern bilimsel düşünce, bilimin ve teknolojinin insanlık için ne kadar önemli olduğunu anlamaktadır. Bu nedenle, Rönesans'ın bilimsel ve sanatsal yenilikleri, modern bilimsel düşünceye büyük bir etki yapmıştır.<br /><br />2. Tanrı'nın Varlığının Kanıtları:<br />a. Ontolojik Kanıtlar: Bu tür kanıtlar, Tanrı'nın varlığını mantıksal olarak gösterir. Örneğin, "Tanrı, en yüksek iyi" ifadesi, Tanrı'nın varlığını gerektirir çünkü en yüksek iyi olan bir şeyin var olması gerekir.<br />b. Kozmolojik Kanıtlar: Bu tür kanıtlar, Tanrı'nın varlığını evrenin varlığından gösterir. Örneğin, evrenin varlığı ve düzeni, bir yaratıcının varlığını gerektirir.<br /><br />3. Tanrı'nın kötülüğe izin verdiği sorusu, Hristiyan filozoflar tarafından çeşitli argümanlarla yanıtlanmıştır. Örneğin, Augustinus'a göre, kötülük, evrenin düzeni ve Tanrı'nın varlığı için gerekli olan bir şeydir. Başka bir deyişle, kötülük, evrenin düzeni ve Tanrı'nın varlığı için gerekli olan bir şeydir.<br /><br />4. Tümel Problemi:<br />a. Kavram Realizmi: Bu görüş, gerçekliğin varlığını kabul eder ve gerçekliğin varlığından yola çıkar.<br />b. İlimci Kavramcilik (Konseptüalizm): Bu görüş, gerçekliğin varlığını kabul eder ancak, gerçekliğin varlığından yola çıkmadan önce, gerçekliğin varlığını anlamak için bir araç olarak ilmi bilgiyi kullanır.<br />c. Adcilik (Nominalizm): Bu görüş, gerçekliğin varlığını kabul eder ancak, gerçekliğin varlığından yola çıkmadan önce, gerçekliğin varlığını anlamak için adları ve sıfatları kullanır.<br /><br />5. Tertullian, Clemens ve Augustinus, iman ve inanç arasındaki ilişkiyi farklı şekillerde tanımlamıştır. Tertullian, "Akılsız oldugu için inanıyorum!" demiştir. Clemens ise "Anlamak için inanıyorum!" demiştir. Augustinus ise "İnanabilmek için anlamak, anlamak için inanmak!" demiştir. Farab'a göre, felsefe ve din, amaç ve içerik bakımından birdir. Gazali'ye göre ise, akıl çözebilecektir. Bu görüşler, iman ve inanç arasındaki ilişkiyi farklı şekillerde tanımlar.<br /><br />6. İlahiyat, 15. yüzyıl-17. yüzyıl arasında gelişen bir felsefi disiplindir. İlahiyat, Tanrı'nın varlığı, doğa, insanlık ve evrenin anlamını inceler. İlahiyat, bilimsel, felsefi ve teolojik araştırmaların bir birleşimidir.<br /><br />7. Francis Bacon'a göre, bilgi güçtür. Bilgi, insanlara doğayı kontrol etme ve doğaya egemen olma imkanı sağlar. Bu ise ancak doğanın yasalarının bilmekle mümkündür. Bilgi, insanlara doğayı kontrol etme ve doğaya egemen olma imkanı sağlar.